aklindaki.blogspot.com |
Alabalığın uzunca sayılabilecek, özelliği olmayan bedeni yanlardan sıkıştırılmış gibi, yumuşak ve kaslıdır. Koltuk ve karşılıklı yüzgeçleri dikensizdir. Koltuk ve her bir karın yüzgecinin tabanındakiler dışında bütün pulları küçüktür.
Alabalıklar yaşlandıkça, beslenme biçimleri değişir. Yumurtadan yeni çıkmış ya da yeni yavru balıklar, çoğunlukla sudaki sinek larvalarıyla beslenirler. Büyüdükçe sinek yemeye başlarlar. Yetişkin durumdayken küçük balıklarla, karides ve kanatlı böceklerle beslenirler.
Birçok dişi ve erkek alabalık, olgunlaştıktan sonra (3 ya da 4 yaşındayken) yumurtlamak için, yumurtadan çıkıp dünyaya geldikleri yere dönerler. Türlerin çoğu, akarsuda ilkbaharın başlarında çiftleşir. Dişi alabalık yumurtalarını çakıl ve kum kaplı dipte kuyruğuyla karıştırıp açtığı çukurlara serer. Hemen yakınlardaki erkek de, 40 gün sonra açılacak olan yaklaşık 200 yumurtayı döller. Tek bir dişi bir mevsimde 10 000 kadar yumurta yumurtlayabilir. Yumurtalardan çıkan alabalık yavrularının %90'ı ilk 3 ya da 4 ay içinde, daha büyük balıklara av olurlar.
En tanınmış ve en çok avlanan türlerden biri olan gökkuşağı alabalığın (Salmo gairdneri), çoğunun anayurdu Amerika'nın Büyük Okyanus kıyılarındaki dereler olan biçimi vardır. Adı, bedeninin yanlarında boylu boyunca uzanan kırmızı kuşaktan kaynaklanır.
Türkiye'de yaşayan başlıca alabalık çeşitleri arasında, Çıldır gölünde ve Doğu Karadeniz'e dökülen sularda yaşayan Salmo trutta lablax, Uludağ'daki derelerde, Sapanca gölünde ve Ege'deki göllerde yaşayan Salmo trutta macrostigma, Abant gölünde yaşayan Salmo trutta abanticus sayılabilir. Yakın dönemde, özellikle İstanbul yöresinde alabalık üretimine başlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder