aklindaki.blogspot.com |
Divan şiirini yenileyen bir yol açıcı sayılan Nedim'de yeni olan, dünyaya, nesnelere bakış açısı, duygu ve düşüncelerini doğrudan, apaçık, söyleyiş zorlamalarına gitmeden dile getirmiş olmasıdır. Lale Devri İstanbul'unu yansıtan şiirlerinde dış dünyadan aldıklarını duyduğu, gözlediği gibi verir; duyuş izlenimle birleşerek resimleşir, elle tutulur bir görünürlük kazanır. Özellikle gazellerinde soluk alınan, sevişilen, zevk ve eğlenceyle geçen bir dünya çizilir. Klasik şiirin sevgiliyi yaşanan dünyadan koparan, soyutlayan kalıpları yeniden yorumlanıp, ölü sevgili canlı bir varlığa dönüştürülür. Şarkı biçimini yeniden canlandırması, bu türün en iyi örneklerini vermesi, yaşama sevincini ta içinde duyan, hor görülen geçici dünya zevklerini tatmayı amaç alan bir yaradılışın doğal sonucudur. Kasidelerinde de klasik anlayıştan uzaklaşmıştır. Uyakları kullanışının, dizeyi kuruşunun, söyleyişteki bükülüşlerin ve akıcılığın yanı sıra, İstanbul Türkçesi'ni halkın dilini ve bu dilin sözlük hazinesini çok iyi kullanmış olması açısından da önemlidir. Divan'ında rastlanan heceyle yazılmış türkü, tek örnek de olsa, aruz dışında bazı denemelere giriştiğini gösterir. Şeyh galip'ten başlayarak, Namık Kemal, Faruk Nafiz ve Yahya Kemal'e kadar uzanan bir şairler zincirini etkilemiştir.
Yapıtları: Divan (Nedim-i Kadim'in Divan'ınla birlikte, Halil Nihat Boztepe tarafından, 1922; Abdülbaki Gölpınarlı tarafından, 1951), Şehit Ali Paşa'ya İstida (Arapça,Farsça bir mülemma, K. Edip Kürkçüoğlu tarafından, 1953), Nigarname (İzzet Ali Paşa'nın Tezkire'sine şaka yollu yanıt).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder